Baro Başkanı Erdoğan “ Avukatlar yargının kurucu unsurudur”

 Avukatlar Haftası sebebiyle Karabük Barosu tarafından düzenlenen etkinlikler kapsamında 5 Nisan 2011 günü Karabük Barosu tarafından Atatürk Anıtında çelenk sunum töreni düzenlendi.Çelenk sunumu ve saygı duruşundan sonra bir basın açıklaması yapan Baro Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan tüm meslektaşların avukatlar haftasını kutladıklarını,vefat eden meslektaşlarını da rahmetle andıklarını bildirdi.

          Avukatlık mesleğinin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Erdoğan şu açıklamayı yaptı “Karabük Barosu olarak tüm meslektaşlarımızın avukatlar haftasını yürekten kutlarken vefat eden meslektaşlarımızı da saygıyla, rahmetle anıyoruz. 2012 yılının avukatlar haftasını kutladığımız şu günde mesleğimizin çok ciddi sorunlarla karşı karşıyı olduğunu bir kez daha dile getirmek istiyoruz.Öncelikle avukatlık kanunda yer alan ve avukatlık mesleğinin yargının kurucu unsuru olduğunu ifade eden hükmün ülkemizde maalesef bir türlü uygulamaya geçirilemediğini, yürütme erkinin yanında savcı ve hakimlerinde bu durumu kabullenemediklerini görmekteyiz.Şunu açıklıkla ifade etmeliyiz ki, yargılama faaliyetinin vazgeçilmez üç temel unsuru iddia makamı,savunma makamı ve hüküm makamı olmakla birlikte gelişmiş demokrasilerde ve hukuk devletlerinde yargılama faaliyetinin özünü ve esasını savunma faaliyeti oluşturur. Yani yargılama faaliyetinin esas itibariyle merkezinde savunma hakkının ve avukatın yer alması gerekir. Bu nokta çok önemlidir ve bir ülkedeki siyasi rejimin kalitesi esas itibariyle o ülkede savunma hakkına ve avukatlara verilen önem ile ölçülür. Avukatların saygınlığının olmadığı yada az olduğu bir ülkede demokrasiden ve hürriyetlerden bahsedilemez.

Şurası asla unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin dünya ölçeğinde “ Gelişmiş Ülkeler” sınıfı içinde yer alabilmesinin yolu savunma hakkının ve avukatın statüsünün güçlendirilmesinden geçmektedir.Bu bakımdan siyasi iktidara ve tüm siyasilere çağrımız bu gerçeğin acilen farkına varmalarıdır. Savunma olgusunu ve avukatın statüsünü güçlendiremeyen bir ülkede yapılacak hiçbir yatırım o ülkeye çağ atlatamaz ve bu tür yatırımların uygarlık tarihi  bakımdan hiçbir değeri yoktur.Bu gerçekler ışığında siyasi iktidardan beklentimiz bu basit gerçeğin acilen farkına varmaları ve gerekli düzenlemeleri yapmalarıdır.Bu kapsamda yeni anayasa çalışmalarında avukatlık mesleği ve savunma olgusu anayasanın yargıyı düzenleyen kısmında “SAVUNMA” başlığı altında ayrıca düzenlenmeli ve anayasal teminata kavuşturulmalıdır.Şunu da açıkça ifade etmeliyiz ki, avukatın saygınlığının olmadığı ve korunmadığı bir ülkede hakim ve savcıların saygınlığından da bahsedilemez.

     Karabük Barosu olarak bu yeni dönemde de meslek camiamızın ve yargının sorunlarını takip ederek çözüm yolunda mücadeleyi sürdüreceğiz.  Mesleki çalışmaların yanında, insan hak ve hürriyetlerini, hukukun üstünlüğü prensibini ve hukuk devletini tavizsiz biçimde savunmaya  devam edeceğiz. Milli devlet ve tam bağımsızlık ilkesinden ödün vermeksizin emperyalizme ve her türlü sömürgeciliğe karşı çıkarak onurlu ve kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz. Her türlü şahıs ve zümre egemenliğini reddederek milli iradenin ve millet egemenliğinin yanında olacağız. “