“CUMHURİYETE SAHİP ÇIKALIM”
Türk Tarihinin dönüm noktalarından olan Cumhuriyet’in ilanının 90.yılını coşkuyla kutluyoruz. Tüm meslektaşlarımın, Karabük halkının ve Türk Milleti’nin Cumhuriyet Bayramını içtenlikle kutluyorum. Bayramın yüce milletimizin birliğine, esenliğine, yükselişine vesile olmasını diliyorum.
Hepimizce malumdur ki, fert ve zümre egemenliğini reddeden, millet egemenliğini esas alan Cumhuriyetin ilanı ile Türk Evladı tebaa olmaktan kurtulmuş, kimlik ve egemenlik sahibi olmuş, bağımsızlık bilincine kavuşmuştur. Cumhuriyet’in 90. yılını kutladığımız bugünkü süreçte Cumhuriyet değerlerinin ağır bir saldırı ile karşı karşıya olduğu, “Milli Devlet” ve “ Tam Bağımsızlık” ilkelerinden uzaklaşıldığı, Türk kimliğinin ortadan kaldırılmak istendiği, çok dilli çok kültürlü bir yapı ile ülkemizi parçalanmaya götürecek bir sürecin adım adım yürütüldüğü meydandadır.
Bilinmelidir ki, ülkemizde Cumhuriyetin hedef alınmasının temel nedeni Cumhuriyet’in bağımsız bireylerden oluşan bir millet varlığını ortaya çıkarmasıdır. Bağımsız bireylerin varlığı milli bağımsızlık fikrini tetiklediğinden Türkiye’de ve İslam Coğrafyasında gözü olan küresel güçler Cumhuriyetin ve bağımsızlık fikrinin bu coğrafyada yerleşmesinden rahatsızdırlar. Bunun yerine tiranların, kralların, ağaların ve din simsarlarının yönetiminde bağımsızlık talebi olmayan bireylerden oluşan bir toplumsal yapı istenmektedir. ” Sürü Psikolojisi ” ile hareket eden bir toplum yapısı arzulanmaktadır. Bu bağlamda ülkemizde bireylerin bağımsızlığını çalmak üzere kurgulanmış bir takım karanlık yapıların faaliyetleri ve küresel güçlerle uyumları dikkatle izlenmelidir. Asla unutulmamalıdır ki, bağımsızlık talebi olmayan ve millet vasfını alamamış bir toplumsal yapının varlığı küresel sömürünün sorunsuzca sürmesini sağlayan en önemli faktördür. Bu noktada bireyin ve milletin bağımsızlık bilincini öldürmek isteyen küresel güçlerin talepleri ile kişisel saltanat peşindeki işbirlikçilerin talepleri örtüşmektedir.
Gelinen noktada ülkemizde Cumhuriyeti savunan, “Milli Devlet” ve “Tam Bağımsızlık” fikrine sahip olan tüm güçlerin daha aktif, daha uyanık olma zorunluluğu bulunmaktadır. Cumhuriyetin değerini daha iyi anlayarak fert ve zümre egemenliğine karşı safları sıklaştırmak, milli bilinci ayakta tutmak zorundayız. Şunu asla unutmamalıyız ki ; bizi tiranların, kralların, ağaların, din simsarlarının pençesine düşmekten kurtaracak yegane güç millet olma bilincidir. Milli kimliğimiz olan Türklük bu konudaki en önemli silahımız ve parolamızdır. Türklük öylesine etkili öylesine kuvvetli bir olgudur ki, kişisel saltanat peşinde koşanları, halkı sürü olarak görenleri, halkı köleleştirmek isteyenleri titreten, korkutan yüce bir kavram, yüce bir paroladır.
Karabük Barosu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da millet bilincini ve Cumhuriyet değerlerini kuvvetle savunmaya devam edecektir. Türk Evladını köleleştirmek isteyen ve emperyalizme hizmet eden karanlık yapılara karşı her türlü mücadele verilecektir. Yeryüzü satrancında küresel güçlerin basit birer piyonu olmanın ötesinde misyonu olmayanları deşifre etmek için her çaba ortaya konulacaktır. Bireyin ve milletin bağımsızlığını koruma yolundaki savaşımız kararlılıkla sürecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle meslek camiamızın, Karabük halkının ve milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha kutlarken Cumhuriyetimizin Kurucusu, Türk İnkılabının Büyük Önderi, Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve mücadele arkadaşlarını şükranla, rahmetle anıyorum. YAŞASIN CUMHURİYET…!YAŞASIN TÜRK İNKILABI…!YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE..!
KARABÜK BAROSU BAŞKANI