"Tasarı ile avukatların mesleki faaliyet alanı daraltılmak&S230;. isteniyor"
Türkiye genelindeki 78 ilin baro başkanları TBMM gündeminde bulunan arabuluculuk kanunutasarısına ilişkin ortak görüş oluşturmak amacıyla Ankara’da toplandılar. 31 Ekim tarihinde&S230; Ankara’da Türkiye BarolarBirliği Genel Merkezinde başlayan toplantılar 3 Kasım’da sona erecek&S230;. Toplantının 2 Kasımtarihli oturumundakonuşan Karabük Barosu Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan mevcut tasarıya&S230; tamamen karşı olduklarını söyledi.
Arabuluculuk Kanunu Tasarısını avukatların iş imkanlarını azaltmayı hedefleyen bir girişim olarak gördüklerini söyleyen Erdoğan”Karabük Barosu olarak biz TBMM gündeminde bulunan arabuluculuk kanun tasarısına tamamen karşıyız.Bu tasarının tamamen geri çekilmesini savunmaktayız. Zira biz mevcut tasarıyı doğrudan doğruya avukatların iş kapasitelerini, iş imkanlarını azaltmayı hedefleyen bir girişim olarak görmekteyiz. Bu bakımdan tasarının iyiniyetle hazırlanmadığını düşünüyoruz.Bugün gelinen süreçte mesleğimizi ve meslektaşlarımızı tehdit eden en önemli tehlikenin halen meclis gündeminde bulunan Arabuluculuk Kanunu Tasarısı olduğunu düşünmekteyiz.Bu tasarı ile maalesef mesleğimizi ve meslektaşlarımızı olumsuz yönde etkileyen pek çok yeni hüküm getirilmektedir.Getirilen bu tasarı ile 4 yıllık üniversite mezunlarının tamamına 100 saatlik temel hukuk eğitimi görmeleri kaydı ile arabuluculuk sıfatını kazanmak üzere sınava girme hakkı tanınmaktadır.Bunun kabulü mümkün değildir.
Bizim Karabük Barosu olarak bu konudaki temel görüşümüz arabuluculuk olayından tamamen vazgeçilmesi şeklindedir.Bugün içinde bulunduğumuz süreçte hukuk fakültelerinin sayılarının çok sayıda artması ve her yıl binlerce yeni mezunun ortaya çıkması ile zaten meslek camiası olarak iş imkanlarımız sıkıntıya girmiştir.Bu bakımdan öncelikle meslek camiamızın iş kapasitesini artırıcı tedbirler alınması gerekirken, hükümetin ve adalet bakanlığının bu konuda bize yardımcı olması gerekirken, tam aksine bir gayretle arabuluculuk gibi bir olayın gündeme getirilmesini iyi niyetli bir girişim olarak görmüyoruz.
Şayet arabuluculuk olayından bir fayda umuluyorsa ve bu konuda mutlaka bir düzenleme yapılmak isteniyorsa avukatlık kanunu çerçevesinde ve baroların inisiyatifi ile bu düzenlemenin yapılması gerekir.Yani avukatlık mesleğinin faaliyet alanı içinde değerlendirilmek kaydıyla ve avukatların tekelinde olmak kaydıyla bu düzenlemenin yapılması gerekir.Ve bu konuda yapılacak düzenlemenin tamamen baroların inisiyatifi ile ve Türkiye Barolar Birliği’nin inisiyatifi ile yapılması gerekir.Bu konuda zaten 1136 sayılı avukatlık yasasının 35.maddesinde bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır.Arabuluculuk konusunda yapılacak düzenlemenin de avukatlık kanununa ek maddeler getirilmesi suretiyle yapılması gerekir.
Hukuk eğitimi almayanlara ve başka meslek mensuplarına arabulucu sıfatının verilmesinin büyük sakıncalar içereceğini şimdiden görmek lazımdır.Tasarının bugünkü haliyle çıkması durumunda özellikle Anadolu’daki il ve ilçelerde büyük sıkıntılar yaşanacaktır.Çeşitli terör örgütlerinin ve mafya gruplarının hukuki ihtilaflara müdahale etmeleri ve halk nezdinde meşruiyet kazanmaları için arabuluculuk olayı yasal kılıf olarak kullanılacaktır.Ayrıca terör ve mafya örgütleri arabuluculuk olayını kendilerine gelir kapısı haline getireceklerdir.Yine ülkenin farklı yerlerinde farklı arabuluculuk olayları ve uygulamaları gündeme gelecektir.Bu konuda bir standart yakalanması mümkün olmayacaktır.”dedi