BARO BAŞKANIMIZ AV. RIDVAN ERDOĞAN'IN CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
"CUMHURİYETE VE MİLLİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKALIM"
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümünü kutlamanın sevinci ve
mutluluğu içindeyiz. Tarihimizin dönüm noktalarından olan 29 Ekim 1923,
imparatorluktan milli devlete, saltanattan cumhuriyete geçişi ifade etmektedir.
Cumhuriyetle birlikte, fert ve zümre egemenliğini reddeden, millet egemenliğini
esas alan yeni Türk Devleti dünyaya ilan edilmiştir. Bugün Avrupa’da pek çok
ülke de hala kralların ve prenslerin bulunduğu düşünülecek olursa, 1923
şartlarında saltanatın kaldırılabilmiş olmasının önemi daha iyi anlaşılır.
89.yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyet döneminde, milletimizin maddi ve
manevi kalkınması yönünde çok önemli adımlar atılmış, sanayi ve tarım
alanındaki gelişmenin yanı sıra eğitim, sağlık, ulaşım ve bayındırlık alanında
daönemli ilerlemeler sağlanmıştır. Milli
kültürümüzün araştırılması, geliştirilmesi üzerinde önemle durulmuş, Türk Dil
Kurumu ve Türk Tarih Kurumu oluşturularak dil ve tarih alanında yayınlanan çok
önemli eserlerle milli kültürün gelişmesinde önemli mesafe alınmıştır. Türk Dili,
Türk Edebiyatı, Türk Musikisi ile ilgili önemli çalışmalar yapılmıştır. Din
hizmetleri alanında, bizzat Atatürk’ün
talimatıyla yazılan ve giderlerinin bir kısmı Atatürk tarafından karşılanan
Elmalı’lı Hamdi Efendi’nin tefsiri ülkenin her yanına dağıtılmış, Kütübü Sidde
içinde yer alan çok önemli hadis kitapları Atatürk’ün emriyle Türkçeye tercüme edilerek milletimize
sunulmuştur. Bu çalışmalarla maddi ve
manevi gelişmenin yanında ülke toprakları
üzerinde kültür birliğinin sağlanması hedefi gözetilmiştir. Atatürk’ün
talimatıyla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı ülke genelinde teşkilatlanıp, en
ücra köşelere ulaşarak yüzyıllardır ihmal edilen din hizmetlerini halkımıza götürmüş,
ortak bir kültür oluşturulması yönünde önemli katkılar sağlamıştır.
Cumhuriyetin ilanıyla ülke içinde kültür birliği hedeflenirken, dış
politikada da tam bağımsızlık ilkesiyle hareket edilmiştir. Ancak gelişen süreçte
2.Dünya Savaşı sonrası konjoktürde “Tam bağımsızlık” ilkesini zedeleyen çeşitli
adımlar atılmış, 1963’te AET ile imzalananAnkara Antlaşması ve 1987’de yapılan tam üyelik başvurusu ile siyasi bir
proje olan Avrupa Birliği’ne tam üye olma sürecine girilmiştir.Bu süreç
Türkiye’nin egemenlik haklarını AB
organlarına devretmesini de beraberinde getirecektir. Bunun kabulü mümkün
değildir. AB üyeliği, siyasi bakımdan Türk Devleti’nin tarih sahnesinden
çekilmesi ve Birleşik Avrupa’nın vilayeti konumuna gelmesi anlamını içerdiği
gibi, 5000 yıllık Türk Kültürü’nün ve 1500 yıllık İslam Medeniyeti’nin Grek-
Roma Hristiyan kültürüne karşı yenilgiye uğradığının kabul edilmesi anlamına da
gelmektedir. Milletimizin evlatları böyle bir yenilgiyi asla kabul etmeyeceklerdir.
Cumhuriyet’in 89. yılını kutladığımız bugünkü süreçte, “Milli Devlet”
ilkesinden uzaklaşılması, milli kültürün
ve manevi değerlerin dejenere edilmesi,
ülke içinde çok dilli ve çok kültürlü yapı oluşturma gayretleriyle milletimizin
birliğine yönelik saldırılar had safhaya çıkmıştır.Ülkeyi yönetenlerin bu kötü
gidişe dur demek için acilen harekete geçmeleri, çok dilli, çok kültürlü
yapının eninde sonunda ülkeyi bölmeye götüreceği gerçeğinin idrak edilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Kürt açılımı, Alevi açılımı, Roman açılımı vs. isimlerle
zikredilen projelerden vazgeçildiğinin devletin en yüksek katından ilan
edilmesinde zorunluluk vardır.
Yine haçlı taşeronu bölücü örgüte karşı en etkili tedbirlerin alınması,hain
örgütü himaye eden Merkezi Irak hükümeti ve Kuzey Irak Peşmerge Yönetimi
üzerinde caydırıcı adımların atılması,askeri tedbirlere başvurma seçeneğinin
ciddi biçimde ele alınması, Kuzey Irak’a yönelecek kara operasyonlarında Peşmerge
yönetiminin başkenti Erbil’in de mutlak surette hedefler arasına dahil
edilmesi, hain örgütü destekleyen ülkelere karşı ağır yaptırımların uygulanması
gerekmektedir.
Karabük Barosu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Milli Devlet”
ve “Tam Bağımsızlık” ilkelerinden taviz vermeden, küresel emperyalizme karşı
mücadelesini sürdürecek, her türlü fert ve zümre egemenliğini reddeden anlayış
içinde, “HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” sözünde anlamını bulan millet egemenliğinin gerçekleşmesi yönünde
kararlılığını koruyacaktır.
İnsan hak ve hürriyetlerinin korunması ve geliştirilmesi , hukukun
üstünlüğü ilkesiyle hukuk devletinin hayata geçirilmesi için verilen mücadelesürecektir.Kültür emperyalizmiyle de kararlılıkla mücadele eden Karabük
Barosu, kültür istilasına karşı koyamayan milletlerin, egemen kültürler içinde
eriyerek zaman içinde milli varlıklarını ve siyasi bağımsızlıklarını da kaybedecekleri
gerçeğinin bilinci içinde, ülkemize yönelen kültürel istila vemisyonerlik faaliyetlerine de karşı çıkarak,
milli kültür değerlerimizin araştırılması, korunması ve geliştirilmesi yönünde katkı
vermeye devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle meslek
camiamızın, Karabük halkının ve milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor,
Cumhuriyet’imizin kurucusu Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını
şükranla, rahmetle anıyoruz. 29.10.2012
KARABÜK
BAROSU BAŞKANI
AV.
RIDVAN ERDOĞAN