Karabük Barosu Kadın Hakları Kurulundan Açıklama
"KADIN SORUNLARI ATATÜRK’ÜN REHBERLİĞİ İLE ÇÖZÜLECEKTİR"
8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Karabük Barosu Kadın Hakları Kurulu tarafından Karabük Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Kurul Başkanı Av.Sibel Şirin tarafından yapılan açıklamada son dönemde kadın hakları alanında ortaya çıkan olumsuz gelişmelere dikkat çekilerek kadın sorunlarının Büyük Önder Atatürk’ün rehberliği ile çözüleceği görüşüne yer verildi.
Son dönemde yürürlüğe giren 4+4+4 eğitim modeline yönelik eleştirilerin de yer aldığı açıklamada şu görüşler ifade edildi “ Karabük’ün ülkemizin ve tüm dünya kadınlarının 8 Mart Kadınlar Gününü kutluyoruz.Bilindiği üzere 8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York kentinde dokuma fabrikalarında çalışan 40 bin kadın işçi, 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle greve başlamıştı. 40 bin kadın işçinin örgütlediği bu grev o zamana kadar görülmemiş en kitlesel kadın eylemiydi.Olay günü eylemi durdurmak isteyen yüzlerce polis kadın işçilere saldırmış, fabrika yönetiminin de desteğiyle binlerce kadın işçi fabrikalara kilitlenmişti. Bu sırada çıkan yangında ise içeride kilitli kalan kadın işçilerden 129’u yanarak can vermişti.Bu dehşet verici olay dünya tarihine kara bir leke olarak geçti ve kadın hakları alanındaki tüm mücadelelerin esin kaynağı oldu.1960’lı yılların sonlarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde kutlanılmaya başlanan Kadınlar Günü kısa zamanda tüm dünya ülkelerine yayıldı.Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ise 1977 yılında aldığı karar ile 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını resmen kabul etti.
2014 yılının Kadınlar Gününü kutladığımız şu zamanda kadın hakları alanında istenilen sonuçlar alınabilmiş midir ? Bu soruya evet cevabı vermek elbetteki mümkün değildir. Zira kadın erkek ilişkilerindeki sorunlar ve eşitsizlikler hem ülkemizde hem de dünya genelinde ağırlığını korumaktadır. Kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda karşılaştıkları haksızlıklar sadece gelişmekte olan toplumlarda değil, gelişmiş sanayi toplumlarında da ortadan kaldırılamamıştır.
Kadın sorunları denildiğinde ekonomik güce ve özgürlüğe sahip olmamanın kadınlar açısından temel problemi oluşturduğunu görmekteyiz.Ekonomik sorunların yanında sosyal ve siyasal alanda da kadınlar pek çok mağduriyete uğramaktadır.Ülkemizde ve dünyada kadın-erkek eşitsizliğinin somut biçimde yaşandığı en önemli yerlerden biri siyaset alanıdır.Toplumun yarıdan fazlasını temsil eden kadınlar siyasi partilerde, meclislerde ve sivil toplum örgütlerinde maalesef yeterince temsil edilmemektedir. Siyasal alandaki kadın-erkek eşitsizliği ülkemizde katılımcı ve çoğulcu demokrasinin yerleşmesi noktasında en önemli sorunu oluşturmaktadır.
Saydığımız bu temel sorunların yanında ülkemizde son dönemde kadınlar aleyhine bazı gelişmelerin giderek yaygın hale geldiğini de kaygıyla müşahede ediyoruz. Özellikle 4+4+4 olarak ifade edilen ve kız çocuklarının ortaokul ve lise döneminde okula gitmeksizin evden açık öğretim şeklinde okumalarını teşvik eden eğitim modelini büyük bir endişeyle karşıladığımızı belirtmek istiyoruz. Bu eğitim modelinde kızların sosyal ve ekonomik hayattan kopması sonucunu doğuracak risklerin bulunduğuna inanıyoruz.Yine son dönemde vizyona sokulan kız çocuklarının erken yaşta evliliğini teşvik eden bazı uygulama ve söylemleri de aynı doğrultuda kaygı verici olarak görüyoruz.
Kadınlara karşı uygulanan ruhsal ve fiziksel şiddetin önlenmesi konusunda son dönemde alınan tedbirlerin çok cılız bir seviyede kaldığını da özellikle ifade etmek istiyoruz. Yapılan bazı düzenlemelerle şiddet mağduru kadınların başvuracakları bazı mekanizmalar geliştirilmiş ise de bu konuda istenilen sonuçlar henüz alınamamıştır. Bu bağlamda sığınma evleri konusunda yasa ile yükümlü kılınan belediyeler maalesef bu yükümlülüklerini yerine getirmekten uzaktır. Kadınlara yönelik şiddet konusunda geçici tedbirler yerine sorunun kaynağına inilerek kalıcı çözümler üretilmesinden yanayız.Bu bağlamda eğitim çalışmalarına ağırlık verilmeli, şiddetten ve kavgadan uzak bir toplum için gerekli alt yapı oluşturulmalıdır.
21. Yüzyılı idrak ettiğimiz bu ortamda kadınlara yönelik bunca olumsuz gelişme karşısında Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün rehberliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.Büyük Atatürk kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik alanda hak ettikleri yeri almaları ve özgürleşmeleri için çok büyük adımlar atmış, pek çok batı ülkesinde dahi olmayan hakların Türk Kadını’na verilmesine önderlik etmiştir.
Büyük önderin rehberliğinde sorunların çözüleceğine inanan Türk kadınları olarak neyi istiyoruz ?
Her şeyden önce hukukun üstünlüğüne dayanan, kişilerin hak ve hürriyetlerinin anayasal güvenceye bağlandığı gerçek bir hukuk devleti istiyoruz.
Kadınların giyimine ve kuşamına karışılmayan, kılık kıyafetin siyaset aracı olmaktan çıkarıldığı çağdaş bir demokrasi istiyoruz.
Kadınların töre ve namus cinayetlerine kurban edilmediği, şiddete ve tacize maruz kalmadığı çağdaş bir Türkiye istiyoruz.
Kadınların çocuk yaşta gelin edilmediği, bir eşya gibi alınıp satılmadığı aydınlık bir ülke istiyoruz.
Emeğin sömürülmediği, sevginin, güvenin, kardeşliğin egemen olduğu barış içinde bir dünya istiyoruz.
Saydığımız bu değerler için her kesimdeki kadınlarımızı, yaşamlarının her anında ve her alanda haklarını aramaya çağırıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle kentimizin, ülkemizin ve dünyanın tüm kadınlarının aydınlık bir gelecekte, daha güzel günlerde, daha iyi koşullarda yaşamaları dileğiyle Dünya Kadınlar Günü’nü saygıyla, yürekten kutluyoruz.”
KARABÜK BAROSU KADIN HAKLARI KURULU
Başkan : Av.SİBEL ŞİRİN
Sözcü : Av.DİLEK ÜNVER
Üye : AV.ZEYNEP MÜNTEHA GEMEÇ
Üye : Av.NURAY AYDIN
Üye : Av.ESRA KAYMAK