ADLİ YIL AÇILIŞ TÖRENİ
Yeni Adli Yılın başlaması sebebiyle Baromuz tarafından Kent Meydanı Atatürk Anıtında tören düzenlendi. İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören, Baro Başkanımız Av.Rıdvan Erdoğan tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunumu ve saygı duruşu ile devam etti. Ardından Baro Başkanımız tarafından açılış konuşması yapıldı.
Konuşmasında hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Baro Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan şu görüşlere yer verdi. “ 2018-2019 Adli Yılının meslek camiamıza, ülkemize, ulusumuza hayırlar getirmesini diliyor, avukat meslektaşlarımın, hakim ve savcılarımızın, yargı çalışanlarının yeni adli yılını kutluyorum. Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde idrak ettiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramımızı da bir kez daha kutluyor, Cumhuriyetimizin Kurucusu, İstiklal Harbimizin Başkumandanı, Büyük Önder Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle minnetle anıyorum.
Yeni adli dönemde mesleki sorunlarımızın, yargısal sorunların çözümlenmesini, adalete, yargıya duyulan güvenin artmasını diliyorum. Yargı dediğimiz zaman bunun üç kurucu unsuru bulunmaktadır. Bunlar iddia makamı, savunma makamı ve hüküm makamıdır. Savunmayı temsil eden avukatlar yargısal faaliyetin üç kurucu unsurundan birisidir. Bunun anlamı, savunmanın olmadığı bir yargısal faaliyetin meşruiyetinin olmamasıdır. Avukatlık Kanununun 1. Maddesinde, Avukatlık Mesleğinin yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı temsil ettiği belirtilmiştir. Bu bağlamda avukatlık mesleğinin kurucu unsur olması yasal bir düzenlemeye dayanmaktadır. Biz bunun yeterli olmadığı görüşündeyiz ve bu olayın anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz.
Şunu da belirtmeyiz ki; yargılama faaliyetinin vazgeçilmez üç unsuru, iddia makamı, savunma makamı ve hüküm makamı olmakla birlikte gelişmiş demokrasilerde ve hukuk devletlerinde yargılama faaliyetinin özünü ve esasını savunma faaliyeti oluşturur. Yargısal faaliyetinin meşru sayılabilmesi için, faaliyetin merkezinde savunmanın ve avukatın yer alması gerekir. Yargısal faaliyete meşruiyet kazandıran avukatın yaptığı savunmadır. Savunmayı yok sayan yada kısıtlayan yargısal faaliyetin meşruiyetinden söz edilemez. Bu bağlamda siyasi rejimlerin kalitesi de savunma hakkına verdikleri değer ile ölçülür. Avukatın saygınlığının olmadığı rejimlerde kaliteden, demokrasiden, hürriyetlerden söz edilemez. Yine avukatın saygınlığının korunmadığı bir ülkede hakim ve savcının da saygınlığı olmaz.
Bugün gelinen noktada ülkemizde hukukun üstünlüğünün sağlanması, yargıya güvenin artırılması, hakimlik savcılık teminatının etkinleştirilmesi, savunmayı kısıtlayan engellerin kaldırılması, kişisel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi, hukuki güvenliğin sağlanması öncelikli konular arasındadır. Bu konularda acilen adım atılması gerekmektedir. Bu bağlamda Hakimler ve Savcılar Kurulu ( HSK ) tarafından yayınlanan 2018 yılı Performans Programında ülkemizde yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargıya olan güvenin artırılması konusunda bir takım hedefler ortaya konulmuş ise de bugün itibariyle bu hedeflere ulaşılabildiğini söylemek mümkün değildir. Ülkemizde yatırımların artması, işsizliğin ortadan kaldırılması, işçi, köylü, esnaf, emekli, memur, öğrenci tüm toplum kesimlerinin geleceğe güvenle bakması, kendini güvende hissetmesi hukukun üstünlüğünün, hukuki güvenliğin sağlanmasına bağlıdır. Temennimiz yeni adli dönemde kararlılıkla sorunların üzerine gidilerek çözüm üretilmesidir.
Bu duygu ve düşüncelerle; avukat meslektaşlarımın, hakim ve savcılarımızın, tüm yargı çalışanlarının yeni adli yılını bir kez daha kutluyor, yeni dönem çalışmalarında başarılar diliyorum.”