4. Karadeniz Bölge Baroları Başkanlar Toplantısı 3-4 Ekim 2015 tarihlerinde Gümüşhane’de yapıldı. Toplantıya Karabük Barosu Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan ile birlikte 19 ilin Baro Başkanı katıldı.Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av.Berra Besler ve TBB Yönetim Kurulu üyesi Av.İzzet Varan da toplantıya katıldılar.
Toplantı sonunda yayınlanan bildiride Siyasi Partilerin seçim bildirgelerinde yargıyla ilgili ihtiyaç ve beklentilerin karşılanamadığı görüşüne yer verildi. Son terör olaylarıyla birlikte basına ve ifade özgürlüğüne yönelen saldırıların kınandığı bildiride şu görüşlere dile getirildi. “ Karadeniz Baro Başkanları olarak ülkemizde yaşanan kaotik ortam ile artan terör olayları, terörün Bölgemize kadar genişlemesi nedeniyle endişe ve üzüntü içerisindeyiz. Bir insanlık suçu olan terörü lanetliyor, yaşamlarının baharındayken aramızdan ayrılan şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı diliyoruz.
Terör, hangi gerekçe ile olursa olsun hiçbir şekilde hoş görülemez ve gösterilemez. Bu bakımdan terörle etkin ve kararlı bir şekilde mücadele etmek devletin tartışılmaz en temel görevlerindendir. Bu mücadelede, insan hakları ve hukuk kuralları içerisinde kalınmalı, teröre bulaşan kişi ve kurumlarla, masum halk ayrımı iyi yapılmalıdır. Terörle mücadele konusunda ihmali bulunan ya da yetkilerini amacı dışında kullanan kamu görevlilerinden de hukuk devleti çerçevesinde gerektiğinde hesap sorulabilmelidir. Unutulmamalıdır ki, Anayasaya ve taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre de vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak, devletin Anayasadan ve uluslar arası hukuktan kaynaklanan en temel görevleri arasındadır.
Diğer yandan farklı bölgelerde yaşamlarını sürdüren, yüzyıllardır birlikte yaşama kültürünü kabul etmiş, savaşta ve barışta birlikteliğini bozmamış, akrabalık ilişkisi kurmuş, yani kısaca etle tırnak olmuş insanlarımızın bu iradesini kimsenin bozma gücü ve olanağı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünmeksizin birlik ve beraberlik içinde farklılıkları ile birlikte barış içerisinde yaşamaya devam edecektir. Türk Halkı artık kışkırtmalara gelmeyecek kadar, demokrasi kültürünü benimsemiş bir arada yaşamın değerini bilen bir halktır. Bu birlikte yaşama iradesini değiştirmeye yönelik tüm çabalar boşa çıkacağı gibi, terörü siyasi kazanç aracı görenlerin hesaplarının tutmayacağı da görülecek, her halükarda halkımızın sağduyusu kazanacaktır.
Bu nedenle 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak genel seçimin, seçim güvenliği sağlanmak suretiyle, tüm olumsuzluklara rağmen halkın sağduyusu ve olgunluğu ile demokrasi tarihimize yakışır bir şekilde gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Seçim sonuçlarının sağlıklı alınabilmesi için Barolar üzerlerine düşeni kararlı bir şekilde yapacaklardır.
Usul ve üslubunca dile getirilen eleştiri, öneri ve fikirlere tahammül ve saygı göstererek bunlara kulak vermek demokratik kültüre yaraşır bir tavırdır. Bu ortamı sağlamak ise demokratik hukuk devletinin tartışılmaz görevidir. Buna rağmen son günlerde, demokrasilerin olmazsa olmazlarından olan basın ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan fiili saldırılar ile dolaylı müdahaleleri en ağır şekilde kınıyoruz.
Ülkenin bunca yoğun ve ağır gündeminde ikinci plana düşen Hukuk Devleti ve Hukukun üstünlüğüne karşı yapılan tecavüzlere karşı duyarlılığımız önceden olduğu gibi devam etmektedir. Ülkemizin tüm sorunlarının halkımızın demokratik katılımı ve Anayasal kurumların hukukun evrensel değerleri çerçevesinde tarafsız ve etkin çalışması ile çözüleceğine inanıyoruz. Bu kapsamda tüm kurumları ve kişileri, Anayasa ve Yasalar ile verilmiş yetki ve haklarını kullanmaya, yetkilileri de yargı kararlarına uyma ve uygulama konusunda hassasiyete davet ediyoruz.
Bilindiği üzere, yargının üç kurucu unsurundan savunma makamının temsilcisi Avukatlık mesleği her geçen gün kan kaybetmeye devam etmektedir. İhtiyaçtan fazla açılan ve gerekli yeterlilikten yoksun hukuk fakültelerinden mezun gençlerimiz, herhangi bir yeterlilik sınavına tabii tutulmadan mesleğe başlamakta, bu ise meslek kalitesinin düşmesine dolayısı ile adil yargılanma hakkı başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası hukuksal sıkıntıyı beraberinde getirmekte, dolayısıyla mesleğimize zarar vermektedir.
Bu nedenle başta Avukatlık Sınavı düzenlemesi olmak üzere, Avrupa Birliği normlarına uygun, meslek faaliyet alanlarının genişlediği, uygulanmakta olan CMK faaliyetlerinin angarya olmaktan çıkarıldığı, özellikle genç meslektaşlarımızın başta vergi mevzuatı olmak üzere birçok konuda rahatlatıldığı ve mesleğin kendisine yakışır rahat ve özgürlükte icra edilmesine olanak sağlayan yasal düzenlemelere acilen ihtiyaç bulunmaktadır. Buna karşın seçime giren hiç bir Siyasi Partinin seçim bildirgesinde bu ihtiyaç ve beklentinin karşılanmadığını üzüntüyle müşahede etmekteyiz. Yine aynı bağlamda Avukatlık Hukukunu da kapsayan Avrupa Birliği Müzakerelerindeki “Hukuk ve Adalet Hizmetleri” başlığının biran evvel açılmasını ve bu konuda TBB ve Baroların görüşlerine başvurulmasını talep etmekteyiz.
Karadeniz Baro Başkanları olarak, yukarıda belirttiğimiz hususların takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız. Saygılarımızla.
&S220;Amasya Barosu Başkanı Av.Ahmet Melik Derindere,
Bolu Barosu Başkanı Av.Ferit Atalay,
Erzincan Barosu Başkanı Av.Cemalettin Özer,
Gümüşhane - Bayburt Bölge Barosu Başkanı Av.İsmail Taştan,
Ordu Barosu Başkanı Av.İlhan Kurt,
Sinop Barosu Başkanı Av.Hicran Kandemir,
Zonguldak Barosu Başkanı Av.İbrahim Kerem Ertem,
Artvin Barosu Başkanı Av.Ali Uğur Çağal,
Çorum Barosu Başkanı Av.Altan Akpınar,
Erzurum Barosu Başkanı Av.Talat Göğebakan,
Karabük Barosu Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan,
Rize Barosu Başkanı Av.Yunus Çoruh,
Tokat Barosu Başkanı Av.Faruk Bostancı,
Bartın Barosu Başkanı Av.Ferhat Parlatır,
Düzce Barosu Başkanı Av.Ali Dilber,
Giresun Barosu Başkanı Av.Gültekin Uzunalioğlu,
Kastamonu Barosu Başkanı Av.Mehmet Çiftçi,
Samsun Barosu Başkanı Av.Kerami Gürbüz,
Trabzon Barosu Başkanı Av.Orhan Öngöz.&S220;
Okuma Sayısı:2237| Haber Tarihi:5.10.2015